10 Nisan 2013 Çarşamba

yunus emre

 "Bir kez yüzünü gören ömrünce unutmaya, Tesbîhi sen olasın, ol ayrık din tutmaya. Tâat eden zâhide nazarın erer ise, Unuta tesbihini, mihrâba secdetmeye. Ağzına şeker alıp gözü sana takılan, Unuta şekerini, çiğneyip de yutmaya. Ben seni sevdiğime, bedel biçerler ise, İki cîhân mülkünü verip bedel yetmeye. İki cihan dopdolu bağ ve bostân olursa, Senin kokundan güzel, gül ve reyhân bitmeye. Sekiz cennet hûrîsi bezenip gelir ise, Senin sevginden başka gönlüm kabul etmeye. Gül ve reyhân kokusu âşık ile mâşuktur, Âşıkın mâşukası, hiç gözünden gitmeye. İsrâfil sûr vuracak, mahlûk yerden duracak, Senin ününden artık kulağım işitmeye. Zühre gökten inerek, sazın dile getirse, Eğlencem sen olasın, gözüm senden gitmeye. Niderler hânümânı, sensiz cân ve cihânı, Yeğsin iki cihandan, kimse güman tutmaya. Yûnus seni seveli, müjdeler buldu canı, Her dem yeni dirlikte ömrünü eskitmeye..

Hiç yorum yok: