"Bir kez yüzünü gören ömrünce unutmaya, Tesbîhi sen olasın, ol ayrık din
tutmaya. Tâat eden zâhide nazarın erer ise, Unuta tesbihini, mihrâba secdetmeye.
Ağzına şeker alıp gözü sana takılan, Unuta şekerini, çiğneyip de yutmaya. Ben
seni sevdiğime, bedel biçerler ise, İki cîhân mülkünü verip bedel yetmeye. İki
cihan dopdolu bağ ve bostân olursa, Senin kokundan güzel, gül ve reyhân bitmeye.
Sekiz cennet hûrîsi bezenip gelir ise, Senin sevginden başka gönlüm kabul
etmeye. Gül ve reyhân kokusu âşık ile mâşuktur, Âşıkın mâşukası, hiç gözünden
gitmeye. İsrâfil sûr vuracak, mahlûk yerden duracak, Senin ününden artık kulağım
işitmeye. Zühre gökten inerek, sazın dile getirse, Eğlencem sen olasın, gözüm
senden gitmeye. Niderler hânümânı, sensiz cân ve cihânı, Yeğsin iki cihandan,
kimse güman tutmaya. Yûnus seni seveli, müjdeler buldu canı, Her dem yeni
dirlikte ömrünü eskitmeye..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder