18 Nisan 2013 Perşembe

DÜŞÜNME CEZASI

Bir toplantıda düşünmeyi konuşuyorduk. Gruptaki herkes konuya soru ve önerileriyle katıldı. Bir ana sınıfı öğretmeni, çocuklara ceza olarak verdikleri şeylerin içinde düşünme cezası da olduğunu söyledi. Çok ilginç? Peki nasıl uyguluyorsunuz bu cezayı, diye sorduğumda,

-Suç işleyen çocuğu ayrı bir köşede bir kaç dakika tek başına durdurarak düşündürüyoruz, dedi.

Misafir olduğum bir akrabamızda da evin beş yaşındaki kızı sofrada sürekli bir şeyler döküyor, uyarılara rağmen yaramazlıklarına devam ediyordu. Anne ve baba çocuğun bu hareketlerine oldukça sabırlı davranıyorlar, şefkat içinde uyarıyorlardı.Sonunda baba, kızı kucağına aldı ve gitti. anne:
- Böyle çok haddi aşarsa banyo cezası veriyoruz. Banyoda bir kaç dakika bekliyor, dedi.

 Babanın gözü önünde paspasın üzerinde hiç konuşmadan bir kaç dakika bekleyen küçük, döndüğünde uslanmış görünüyordu. Çocuğu yaramazlık yaptığı ortamdan uzaklaştırıp sakin bir kafayla düşünmesi sağlanıyor. Güzel ve etkili bir ceza..

Toplantıda aynı ana sınıfı öğretmeni tarihte ilk hapishanenin de düşündürmek amacıyla kurulduğunu söyledi. Bu güne kadar hapishanelerin işlevi üzerinde kafa yormamıştım. Hapishaneler ceza çekme yeri diye kalıplaşmış bir şekilde düşünürüz ya çoğumuz. Peki şu an hapishanelerde  mahkumlara düşünme imkanı veriliyor mu? Gerçekten düşünme yerleri midir hapishaneler? Böyle olmadığını da görüyoruz. Bir mahkumun kaleminden hapishaneyi görelim. Hapishanelerin hakiki işlevinin ne olması gerektiği konusunda uzmanları da düşündürmüş oluruz böylece.

''Sabahtan anonslar yapılmaya başlanıyor, gece yarılarına kadar devam ediyor. Mahkumları ilgilendiren anonsların yapılmasının anlaşılır bir yönü var. Fakat personel ile ilgili yapılan anonsların, mahkumları ilgilendiren bir yönü yok. Bu bağlamda yapılan bilinçli bir uygulama var. Uygulamanın adı, mahkumları sürekli rahatsız etmeye yöneliktir''

 Konumuza dönelim ve düşünmenin tanımını yapalım:

Bir sonuç ve hüküm çıkarmak amacıyla, birtakım fikirler ve hükümleri birbirine bağlayıp bunlardan yeni sonuçlar çıkarmak.

Fakat bir çok insan düşünmeyi bu şekilde yapmıyor. Yani doğru düşünmeyi bilmiyor. Şimdi ana sınıflarında dahi böyle bir cezanın dolayısıyla düşünme eğitiminin olması çok iyi. Göklerin ve yerin yaratıcısı, bütün mülkün tek sahibi olan Allah'ü zül-celal indirdiği doğru yol rehberi Kur'an-i Kerim'de insanları düşünmeye sevketmiş, düşünmelerini istemiştir.

Yaratılış hakkında bilgiler veren Kur'an, akabinde ''Fakat var mı düşünen?'' gibi sorularla okuyana
uyarıda bulunur. ''İnsanların ekserisi düşünmez'' buyrularak düşünme fonksiyonunu çoğu insanın yapmadığını belirtir.

Kur'an'da düşünmek, aklını kullanmak demektir. ''Biz aklını kullanmayanları pislik içinde bırakırız.'' Yunus 100.

 Uzmanlar çağımızda hızlı ve olumlu düşünme konularında araştırmalar yapıyorlar. Olumlu ve hızlı düşünme kursları açılıyor. İnternette bu konuda  faydalı bilgilere ulaşmak mümkün.

Dünya son sürat bir hızla dönüyor. Hayat eskilere oranla başdöndürücü bir trafikte. Herkes oldukça yoğun. Dolayısıyla  düşünme eylemini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmek  mümkün olmuyor.

Bu yüzden nasıl çocuklar, hapishanedekiler (!) sakin bir yerde düşündürülerek tabiri caizse aklı başına getiriliyorsa kendimizi de bazan tenha bir yere atalım ve düşünelim. Neler yapıyoruz, niye yapıyoruz ve bunların sonucu ne, diye tefekkür edelim.

Bir saatlik tefekkür bir yıl ibadetten hayırlı imiş, biline..

 

Hiç yorum yok: