18 Aralık 2012 Salı

Rabbim...İndireceğin her hayra öyle muhtacız ki!..

Bismillahirrahmanirrahim,
''Musa, korku içinde etrafı gözetleyerek şehirden çıktı ve 'Ey Rabbim! Beni bu zalim kavimden kurtar,'' dedi.
(Şehirden çıkıp) Medyen'e doğru yöneldiğinde, 'Umarım Rabbim beni doğru yola iletir' dedi.
Medyen suyuna varınca, suyun başında (hayvanlarını) sulamakta olan bazı insanlar gördü. Bunların yanında da koyunlarını suya salmamak için  uğraşan iki kız gördü. Musa onlara, (Koyunlarınızı burada tutmaktaki) maksadınız ne?' dedi. Onlar, 'Çobanlar sulayıp çekilinceye kadar biz koyunlarımızı sulayamayız. Babamız ise çok yaşlı bir adamdır' dediler.
Bunun üzerine Musa onların koyunlarını suladı. Sonra gölgeye çekilip, 'Rabbim! Bana göndereceğin her hayra muhtacım' dedi.''
KASAS Suresi 21....24
'' Rabbim, bana göndereceğin her hayra muhtacım...'' Burdaki çaresizliği ve acıyı görebiliyor musunuz?..
Rabbim...bana göndereceğin her hayra muhtacım...Böyle anlarımız hepimizin olmuştur. Çaresiz ve bitap düşmüşüzdür. Oysa onun arkasından gelen bu sığınış ne güzeldir...Ne tatlıdır Allah'a boyun bükmek...Korkudan daha büyüktür bu sığınıştaki sevgi ve emniyet..
Ben böyle anları seviyorum. Ve gerçekten bana göndereceği her hayra muhtacım..Hep böyle oluyorum ben, muhtaç, çaresiz, garip oluyorum, Allah'a her sığınışta...
Kasas, kıssalar demekmiş. Bu surede Musa aleyhisselam'ın başından geçenler anlatılıyor ve okurken hisleniyorsunuz.
Rab Teala'nın direkt kullarıyla ilişkisini görüyorsunuz. Kulunun duygularına nasıl şahit olduğunun isbatını görüyorsunuz.
'' Musa'nın annesine, 'Onu emzir, başına bir şey gelmesinden korktuğun zaman onu denize (Nil)e bırak, korkma, üzülme. Çünki biz onu sana döndüreceğiz ve onu peygamberlerden kılacağız' diye ilham ettik.
Nihayet Firavun ailesi kendilerine düşman ve üzüntü kaynağı olacak olan o çocuğu bulup aldı. Şüphesiz Firavun, (veziri) Haman ve onların askerleri hata yapıyorlardı.
Firavun'un karısı şöyle dedi: ' Bana da, sana da göz aydınlığı (bir çocuk)! Sakın onu  öldürmeyin. Belki bize faydası dokunur, ya da onu evlat ediniriz.' Oysaki onlar (olacak şeylerin) farkında değillerdi.
Musa'nın anasının kalbi bomboş kaldı. Eğer biz (çocuğu ile ilgili sözümüze) inancını koruması için kalbine güç vermeseydik, neredeyse bunu açıklayacaktı.'' KASAS 7...10
Bilmiyorum içim yanıyor bu ayetleri okurken..Bu; Allah Tealanın kuluna yakınlığını seviyorum. Ve bütün bunları anlatmasının ahir zamanda yarattığı kullarına bir ibret olmasını murad ettiğini, Kur'an'daki bu ayetlere bakarak Hak Teala'nın her kuluna yakın olduğunu idrak ediyorum...
Ey kullarım, bakın okuyun da, düşünün, idrak edin.. Yani şu ayetteki gibi: ''Kur'an'ı müyesser de kıldık okuyup düşünmek için fakat düşünen mi var!'' Kamer 32
Allahımmm..! Bu ne sitem Yarabbi..! Ne güzel senin kitabın, ne tatlı bunları okuyup okuyup düşünmek...
Biz elimizden geldiğince okumalı, üzerinde tefekkür etmeli, söylenenleri gücümüz yettiğince yapmaya çalışmalıyız...
Kur'an'ın nurlu yolunda canımız feda olsun! Bizi kitabını okumaktan alıkoyma!.. Bizi bu esenlik ve tatlılıktan alıkoyma..Yarab Musa aleyhisselam'ın sana boyun büktüğü gibi, indireceğin her hayra öyle muhtacız ki...

                                                  Teslime Gülsen Nurdoğan
 

Hiç yorum yok: