Ne günlerden geçiyoruz Yarabbi?
Bir karar çıkıyor; hadde hesaba sığmaz suçlarla insanlar hapse tıkılıyor.Bir karar çıkıyor; aynı insanlar tamamen masum oldukları için (!) hapisten çıkarılıyor. Bunları yapan aynı kanunlar, aynı mahkemeler. Hal böyle iken bu tezat niye? Suçlu kim? Ortada bir suç var mı, onu da bilmiyoruz. Kanun var mı? Mahkeme var mı? Suçlu var mı? Her şey tezat, her şey allak bullak.
Bir zaman Hizbullahçılar adı altında bir örgüt olduğu gündeme oturdu. Ölenlerden öldürülenlerden bahsedildi; bütün bunları yapanın Hizbullahçılar olduğu söylendi haber kanallarında, gazetelerde.
Jitem diye esrarengiz bir oluşumdan bahsedildi.Devlet icinde devlet olduğu söylendi. (Devlete de güven kalmadı.) Onlar girdi çıktı, atıldı satıldı.
Ergenekon adında bir örgütten bahsedildi. Onlarca tutuklamalar
gerçekleştirildi. Önemli önemli isimler tutuklandı, gözaltına alındı.
Milletin ağzı hep iki karış açık kalıyordu. Türkiye vatandaşı şapşal bir toplum olmaya
başlamıştı.
Acaip şeyler oluyor acaip! Teröristler TBMM de milletvekili oldu. Bu vekiller Dağ ile meclis arasında mekik dokudu. Ülkenin polisini askerini hedef gösterdi; verdiği talimatlarla halkı sokağa döktü; yaktırdı, yıktırdı.
Eşkiya televizyonlara çıktı; masum masum saz çaldı, gönül aldı...
Hususi olarak oluşturulan değerler vardı, dokunulmaz sun i değerler. Allaha kitaba saymak sövmek serbest fakat bu suni değerler dokunanı yakardı. Vıyy Allahım,şapşala dönmüştü bu toplum.
Şapşal bir toplum. Aklını yiyen bir toplum.
Öyle bir çağa geldi ki kurdun postu göründü. Gerçekler ayan beyan ortaya çıkmaya başladı. Baya bir aklı başına gelmeye başladı.
Son yediği zokayı da gördü. Devletin gizli sırlarını basına sızdıran Can Dundar da tahliye oldu. Ekranlara çıktı bir de poz verdi. Bu ülkenin Cumhurbaşkanıyla dalgasını da geçti.
Hala şapşallığımıza devam ediyoruz.
Adaleti ayakta tutan şahidler olacaktık hani? Dünyanın her köşesinde mazlum iniltisi var. Bizler ne yapıyoruz ki? Dua bile etmiyoruz. Oysa "yarım kelimeyle bile zalime efendim demeyin demişti bu ümmetin peygamberi. Ne yarım kelimesi, methiyeler düzülüyor zalimlere. Helak yakındır böyle olursa.
Içimizdeki beyinsizler yüzünden bize azap etme Allahım.
Içimizdeki zayıflar hürmetine bize merhamet eyle Allahım.
Teslime Gülsen Nurdoğan
Acaip şeyler oluyor acaip! Teröristler TBMM de milletvekili oldu. Bu vekiller Dağ ile meclis arasında mekik dokudu. Ülkenin polisini askerini hedef gösterdi; verdiği talimatlarla halkı sokağa döktü; yaktırdı, yıktırdı.
Eşkiya televizyonlara çıktı; masum masum saz çaldı, gönül aldı...
Hususi olarak oluşturulan değerler vardı, dokunulmaz sun i değerler. Allaha kitaba saymak sövmek serbest fakat bu suni değerler dokunanı yakardı. Vıyy Allahım,şapşala dönmüştü bu toplum.
Şapşal bir toplum. Aklını yiyen bir toplum.
Öyle bir çağa geldi ki kurdun postu göründü. Gerçekler ayan beyan ortaya çıkmaya başladı. Baya bir aklı başına gelmeye başladı.
Son yediği zokayı da gördü. Devletin gizli sırlarını basına sızdıran Can Dundar da tahliye oldu. Ekranlara çıktı bir de poz verdi. Bu ülkenin Cumhurbaşkanıyla dalgasını da geçti.
Hala şapşallığımıza devam ediyoruz.
Adaleti ayakta tutan şahidler olacaktık hani? Dünyanın her köşesinde mazlum iniltisi var. Bizler ne yapıyoruz ki? Dua bile etmiyoruz. Oysa "yarım kelimeyle bile zalime efendim demeyin demişti bu ümmetin peygamberi. Ne yarım kelimesi, methiyeler düzülüyor zalimlere. Helak yakındır böyle olursa.
Içimizdeki beyinsizler yüzünden bize azap etme Allahım.
Içimizdeki zayıflar hürmetine bize merhamet eyle Allahım.
Teslime Gülsen Nurdoğan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder