Paris Yürüyüşünde Can Aynası

Paris'te ''Teröre karşıyız'' yürüyüşü yapan dünya liderlerini gördüğümde gözümde neler canlandı neler... 

 İsrail'in her gün öldürdüğü çocuklar, kadınlar ki; İsrail Başbakanı da o yürüyüşe katılmış.  Esed'in, Saddam'ın ülkelerinde acımasızca  öldürülenler.. Irak'ta Amerika'nın attığı bombalardan nasibini alan siviller...

Ölen çocuklarının cesedine kapanıp ağlayan babalar... Feryat eden kadınlar.Savaş, ceset ve kandan korkan çocukların masum bakışları.. Sığınacak  hiç kimsesi hatta bir ülkesi bile kalmayan bu insanların ibret levhası görüntüleri.

''Teröre karşıyız'' yürüyüşü yapan dünya liderlerini gördüğümde, o kocaman kocaman ülkeleri yöneten bu önderleri gördüğümde Kur'an'ın insana hitap eden ayetleri beynimi mekik gibi dokumaya başladı. Kur'an'ın sahibi, yerin ve göğün sahibi, Tevrat'ın sahibi, İncil'in sahibi Allah'ın adalet sıfatına aciz bir kulca nazar ettim.

Sonra televizyon ekranında teröre karşı asilce bir duruş sergilemeye çalışan dünya liderlerine ekrandan kayboluncaya kadar baktım. Gökte melekler de baktı. Velhasıl yer ve gök ehli de seyrediyordu. Ve o meleklerin bakışına nazar ettim kulca, insanca. O liderler öyle acınacak ve gülünecek durumdaydılar ki... Kendiler, kendilerini seyretseler utançlarından yüzlerine bakamazlardı.

Hey heyy! dedim. Aklınızı mı yediniz siz? Bu neyin görüntüsüdür? Bu nasıl tarafgirliktir böyle? Dünyaya medeniyet ve insanlık dersi mi vermek istiyorsunuz  el ele? Sırtı pek, karnı tok kendi menfaatinden başka bir şey düşünmeyen insanlar kümesi? Dünya sizin elinize mi kaldı be? Vallahi dünya sizin elinize kaldıysa yandı demektir. Fakat öyle değil. Size sadece biraz fırsat verildi. Denenmeniz için, sınanmanız için? Bütün kozlarınızı oynuyorsunuz şimdi. Oynayın. Boğaz tokluğuna çalıştığınızın farkında değilsiniz. Demek istiyorum ki sonunda elinizde hiç bir şey kalmadığını göreceksiniz. Sonunda avuçlarınızda sadece yapmadıklarınızın bilançosu olacak.

Çünkü sizler hiç bir zaman haklının, mazlumun yanında olmuyorsunuz. Şu anda da mazlumun tarafında değilsiniz. Siz hep kendinizin, menfaatin yanında oldunuz.

Onca devlet başkanının içinde belki  adaletten yana olan da vardır amma sesini çıkaramıyordur. Veya sadece sesini çıkarıyordur da başkaca bir adım atamıyordur. Belki tek kalıyordur. Belki yanında bir- iki devlet daha olsa yapabileceği çok şeyler olacaktır, diye de düşünmeden edemiyorum.

Bu yürüyüşü bir mizah dergisi olan fakat milletlerin kutsallarını hicvederek toplumsal tahriklere sebebiyet veren Charlie Hebdo dergisine yapılan silahlı baskın sebebiyle yaptılar. Düşünce özgürlüğü kısıtlanamaz anlamında bu  doğru olabilir. Fakat düşünce özgürlüğü nereye kadar olmalıdır bunun  da tartışılıp yerine oturtulması gerekir.

 ''Teröre Karşıyız'' yürüyüşü sadece Charlie Hebdo baskınında ölen on iki kişi adına değil de bunlar gibi terör kurşunuyla, devlet terörü kurşunuyla ölen Gazzeliler adına, Suriyeliler adına, Irak'lı siviller adına velhasıl terörün tümüne karşı yapılmalıydı. Fakat bu da yetmezdi. Teröre bizzat karşı çıkılmalıydı. Az değil, elli tane liderin içinde zulmün her türlüsüne fiilen destek veren bir grup oluşturulabilir.

Bu gün kırk-elli devlet başkanı  bir araya geldi. Bu devlet başkanlarını  burada gören terör mağdurları, can pareleri yakınlarının teröristler tarafından hunharca öldürülmesine ses çıkarmayan bu dünya liderlerini  görünce nasıl bir psikoloji atmosferine girmişlerdir? 

Bu yürüyüş bir iyiliktir belki de. Ama yeterli değildir. Gökten ve yerden dünyadaki bunca zulme lanetler yağmadan harekete geçilmelidir. Sadece birbirinizin zulmüne engel olun yeter.  Yukardakilerin iyi olduğu bir dünyada aşağıdakiler de iyi olacaktır.

Hepimiz insan olduğumuz için, hepimiz insan ailesinden olmamız hasebiyle kardeş olduğumuz için birbirimize acımalıyız. Bu gün biz sizi can aynasından seyrettik ve halinizin içler acısı olduğunu gördük. Sizler de tüm dünyayı can aynanızdan seyretmelisiniz.

Durdurun zulmü. Terörün iyisi kötüsü olmaz. Herkes etten, kemikten ve herkes can taşıyor. Canın da sizinkisi bizimkisi olmaz. 

Durdurun terör ve zulmü çünkü dünyanın iplerini elinizde tutuyorsunuz.

Durdurun terörün her türlüsünü. Çünkü terörün hepsi kötüdür.

Durdurun zulmü ki zulme uğramayasınız ve gökte melekler size gıbta ile baksınlar. Yeryüzüne adalet ellerinizle gelsin. Ve biz de sizi alkışlayalım.

Teslime Gülsen Nurdoğan