Elime çok değerli bir kitap geçti. Küçücük bir kitap fakat muhteviyatı geniş bir kitap.. Adı, ''Vakıf İnsanı Olmak''. Rukiye Erdönmez Ocak hazırlamış. İçerik olarak ekip çalışmalarında fertlerin bireysel gelişmeleri üzerinde durulmuş. Her yöneticiye tavsiye ederim. Ayrıca iletişim konusunda kendilerini geliştirmek isteyenlere de ısrarla tavsiye ederim.
Grup toplantılarında en büyük sorun mutabakata varılamaması, özellikle pozitif sonuçlardan ziyade negatifliğin etkin olması. Bu da yapılması planlanan organizasyonları erteler, pasif, sıradan çalışmalar haline gelmesine sebep olur. Böylece adet yerini bulsun tarzında organizasyonlar tertiplenir. Gruplar, hatta topluluklar ilerleyemez hale gelir, ve belki de dağılır giderler.
Bütün bunların en önemli nedeni iletişim sorunlarıdır. Çağımız iletişim çağıyken, iletişim aletleri bu denli gelişmişken birbirlerimizle anlaşamamak, ortak çalışmalar yürütememek ne acı.
Sağlıklı iletişim konuları üzerinde her kesimden yoğun çalışmalar var. Seminerler, radyo televizyon programları, uzmanların bu konudaki görüş ve tavsiyelerini ele alan makaleleri. Fakat bunca dökümandan istifade eden kişi sayısı hala yetersiz.
Allah c.c'ün sevdiği razı olduğu, toplumu eğitici ve ilerletici ekip çalışmaları yapanlara toptan başarılar diliyorum. ''Vakıf İnsanı Olmak'' adlı kitap beni çok etkiledi. Özellikle içinde bulunduğum derneğin halkla ilişkiler bölümünden sorumlu olmam hasebiyle de kitapta kendim ve ekibim için çok şeyler buldum ve bunları arkadaşlarımla paylaşmadan önce makale olarak hazırlayıp okuyucularıma sundum.
Acizane bu küçük çalışmamdan faydalar hasıl olsun isterim...
Rukiye Erdönmez Ocak'ın bu harika çalışmasına da Allah'tan hayırlara vesile kılmasını dilerim.
Bütün çatışmaların, kavgaların en büyük sebeplerinden birisi şüphesiz ki iletişim bozukluğudur.Kitabın 4. sayfasındaki şu sözle başlayalım.
''En önemli gayeyi hiç atlamayın. Hizmet ediyoruz derken detayla uğraşmayın. Asıl işimiz, kendi iç eğitimimizi sağlamak, dünya ve ahiret saadetini elden kaçırmamaktır.'' Prof. Dr. M. Es'ad Coşan...
Asıl işimiz kendi iç eğitimimizi sağlamak, bu en önemli gayeyi hiç atlamamaktır. İşte İslamın müslüman bir bireyden istediği budur. İbadet-ü taatler, ahlak-ı haseneler vs. hepsi hepsi bizim iyi, olgun, erdemli bir kişiliğe sahip olmamız içindir. Resulullah sallallahü aleyhi vesellem: ''Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim'' buyurmakla da kendisini örnek almaklığımızın sebeb-i gayesini açıklamış olur.
Sağlıklı bir iletişim nasıl olmalıdır?Yolları ve kuralları nelerdir?
Bir ekip çalışması içinde olduğunuzu varsayın; bir toplantıda olduğunuzu düşünün ve ya aile içinde bir meseleyi çoluk çocuğunuzla istişare ettiğinizi düşünün.
Bir topluluk içinde olduğunuzu düşünün. Unutmayın ki ordakilerin hepsi birbirinden farklı özellikler taşıyan, farklı ruh halleri, becerileri, istekleri, geçmişleri ve özlemleri olan insanlardır. Şöyle bir söz var: ''Sizin gibi olan tek kişi aynadaki görüntünüzdür.'' Herkes birbirinden farklı yaratılmıştır. İnsanlar bir torna fabrikasından çıkmamıştır ki... Bu yüzden bir konu konuşulurken ister istemez anlaşmazlıklar, çatışmalar ve sorunlar da başgösterir.
Öncelikle insanları dinlemeyi bileceğiz. Bir hadis-i şerifte, bir toplulukta insanlar birbirlerinin sözlerini keserlerse o topluluktan bereketin kaldırıldığı bildirilmiştir. Başarılı ve çevrelerinde sevilen insanlar dinlemesini bilen insanlardır. Fakat konuşmayı herkes biliyor da iş dinlemeye gelince çoğumuz sınıfta kalıyoruz.
İkinci özellik bir toplantıda olumlu ve yapıcı bir biçimde davranmak.. Sırları korumak.. Buraya da şu hadis-i şerif uygun düşüyor ki; meclislerdeki konuşmalar emanettir. Emanete hıyanet ise münafıklık belirtisidir.
Öncelikle kendi kendini yetiştirmeyi, iyi bir müslüman olmayı, başarılı bir insan, başarılı bir lider olmayı hedefleyen kişiler, yukarıda değinildiği gibi detaylarla uğraşmayıp iç eğitimini geliştirmeyi düşünmelidir.. Bu yüzden böyle bir kişi eleştirilere açıktır ve kendisi hakkındaki eleştirilere bir öğrenme fırsatı olarak bakar.
ELEŞTİRİRKEN,
''Düşündüklerinizi açık ve kesin bir dille ifade edecek, ama karşınızdakini yaralamamaya ve onun kişiliğini hedef almamaya özen göstereceksiniz.''
Empati kurmayı muhakkak öğreneceksiniz. Bu, insanları anlamanın en iyi yoludur. Nasreddin hoca rh.a damdan düşmüş de, çevresinde birikip durumunu soranlara: ''Damdan düşen gelsin yanıma'' demiş. Yani 'benim halimi en iyi o anlar', demek istemiş.
Bir de eleştirmeyi çoğumuz bilmiyor. Eleştirilerimizi yumuşakça ifade etmeliyiz.
Lafımızı tam ölçüp biçmeli, söylediğimiz sözden nasıl sonuçlar çıkacağını iyi tahmin etmeliyiz.Eleştirirken adil olmalı ve karşımızdaki kişinin olumlu yönlerini de desteklemeliyiz.
Bütün bunlar insanlarla iyi ilişkiler kurmamıza yardımcı olacaktır.
''İslam iletişim dinidir. Kardeş olun birbirinizi sevmeyi öğrenin. Kusurluyu da kusuruna rağmen sevmeyi öğrenin.'' (M. Es'ad Coşan, Sosyal Hizmetlerde Organizasyon ve Başarı, s.334)
''Kesintisiz ve sağlıklı iletişim yolları üzerinde araştırmalar yapın.'' M. Nurettin Coşan.
Rukiye Erdönmez Ocak'ın Vakıf İnsanı Olmak adlı kitabından alıntılarla bu konudaki bilgimizi artırmaya devam edelim.
''İLETİŞİM NEDİR?
İletişim kurmak, insanların sizi tanımasına ve karşılıklı anlayış oluşturmasına izin vermektir. Bunu yaparlarsa size saygı duyacaklardır. Ne var ki bu süreç insanlarla samimi olarak fikirlerinizi ve duygularınızı paylaşmanızı gerektirir.''
''YARGI VE YORUM
İnsan ilişkilerinde büyük bir engel yargılama ve yorumdur.Eğer Allah cc. bir insanı hayatı sona erene kadar yargılamıyorsa, biz niye yapalım?
İnsanlar önlerine bir duvar örer çünkü hatalı bulunmaktan ve reddedilmekten korkarlar. Bunun üstesinden gelmek için insanları sevgiyle karşılamalı ve oldukları gibi kabul etmeliyiz. İçten, samimi ve tabii olmak zorundayız. İnsanlara dikkatli, nazik ve teşvik edici muamele gösteriniz. İhtiyaçlarıyla ilgileniniz ve onlara sempati ve şefkat gösteriniz.''
''BİLGİNİN KARŞILIKLI KONTROLÜ
Kaç kere şöyle duymuşsunuzdur: 'Bu bir iletişim problemi, iletişimsizlik, yanlış iletişim ve yanlış anlama'' Bu da muhakkak aşılması gereken bir problemdir. Kitaptan bir test:
Bu ilginç alıştırmayı grubunuzda deneyiniz. Önce çok kısa bir hikaye yazınız (ve ya bulunuz). Sonra on kişilik bir halka oluşturunuz. Kısa hikayeyi sağınızdaki kişiye fısıltıyla anlatınız ve ondan hikayeyi sağındakine anlatmasını isteyiniz. Bu böyle devam ederek anlatım soldan size ulaşsın. Belki de hikayeyi tanımıyarak şaşıracaksınız. Doğru olmayan aktarma ve iletişimle metin bütünüyle değişmiştir.
Bu yüzden duyduğunuz bir sözü iyice araştırmadan söz sahibini hemen yargılamayın, hemen varıpta o kişiye çatmayın.
İLETİŞİM KORKULARI
Bunlar bireylerin kendi iç dünyalarında oluşturdukları korkulardır.
*Yeni durum ve insanlardan
*Yanlış şeyler söylemekten
*Alaya alınmaktan
*Başkasının gözüne aptal görünmekten
*Duygularımızı ifade edememekten ya da duygularımızı kontrol edememekten korkmak, iletişim korkularıdır.
Bu korkuları yenin!
Ve unutmayın ki ne iş yapıyorsanız yapın hepsi sizin içindir. Yaptığınız her şeyin zerre kadar da olsa karşılığını alacağınızı unutmayın. Hem bu dünyada hem ahirette. Hayat aslında adildir. Yaptığınız her şey size döner. Ne ekerseniz onu biçersiniz.
Amacımız Allah'a iyi bir kul olmaktır. Resulullah'ın sevdiği bir ümmet olmaktır. Bu da iç eğitimi dediğimiz kendimizi terbiye etmekle elde edilir. İnsanlarla iyi ilişkiler kurmak bize hem dünyada hem ahirette faydalar sağlar.
İyi iletişim kuran insanlar çevrelerinde iyi insanlar olarak tanınır. İnsanın eti yenmez, derisi giyilmez. Bir tatlı söz, bir güler yüz... Ağlayanı sevindirebilmek, insanların acılarını hafifletmek en büyük hasletlerdir. Acı doyurmak, bir canlının susuzluğunu gidermek, dertleri paylaşmak ve böylece hafifletmek hep iletişim konusun bir parçalarındandır..
Öyleyse iyi bir müslüman, iyi yetişmiş bir birey olmak için doğru iletişim yollarını öğrenelim.. İç eğitimimizi tamamlayalım..
Hayırlı ve başarılı yıllar diliyorum..
Grup toplantılarında en büyük sorun mutabakata varılamaması, özellikle pozitif sonuçlardan ziyade negatifliğin etkin olması. Bu da yapılması planlanan organizasyonları erteler, pasif, sıradan çalışmalar haline gelmesine sebep olur. Böylece adet yerini bulsun tarzında organizasyonlar tertiplenir. Gruplar, hatta topluluklar ilerleyemez hale gelir, ve belki de dağılır giderler.
Bütün bunların en önemli nedeni iletişim sorunlarıdır. Çağımız iletişim çağıyken, iletişim aletleri bu denli gelişmişken birbirlerimizle anlaşamamak, ortak çalışmalar yürütememek ne acı.
Sağlıklı iletişim konuları üzerinde her kesimden yoğun çalışmalar var. Seminerler, radyo televizyon programları, uzmanların bu konudaki görüş ve tavsiyelerini ele alan makaleleri. Fakat bunca dökümandan istifade eden kişi sayısı hala yetersiz.
Allah c.c'ün sevdiği razı olduğu, toplumu eğitici ve ilerletici ekip çalışmaları yapanlara toptan başarılar diliyorum. ''Vakıf İnsanı Olmak'' adlı kitap beni çok etkiledi. Özellikle içinde bulunduğum derneğin halkla ilişkiler bölümünden sorumlu olmam hasebiyle de kitapta kendim ve ekibim için çok şeyler buldum ve bunları arkadaşlarımla paylaşmadan önce makale olarak hazırlayıp okuyucularıma sundum.
Acizane bu küçük çalışmamdan faydalar hasıl olsun isterim...
Rukiye Erdönmez Ocak'ın bu harika çalışmasına da Allah'tan hayırlara vesile kılmasını dilerim.
Bütün çatışmaların, kavgaların en büyük sebeplerinden birisi şüphesiz ki iletişim bozukluğudur.Kitabın 4. sayfasındaki şu sözle başlayalım.
''En önemli gayeyi hiç atlamayın. Hizmet ediyoruz derken detayla uğraşmayın. Asıl işimiz, kendi iç eğitimimizi sağlamak, dünya ve ahiret saadetini elden kaçırmamaktır.'' Prof. Dr. M. Es'ad Coşan...
Asıl işimiz kendi iç eğitimimizi sağlamak, bu en önemli gayeyi hiç atlamamaktır. İşte İslamın müslüman bir bireyden istediği budur. İbadet-ü taatler, ahlak-ı haseneler vs. hepsi hepsi bizim iyi, olgun, erdemli bir kişiliğe sahip olmamız içindir. Resulullah sallallahü aleyhi vesellem: ''Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim'' buyurmakla da kendisini örnek almaklığımızın sebeb-i gayesini açıklamış olur.
Sağlıklı bir iletişim nasıl olmalıdır?Yolları ve kuralları nelerdir?
Bir ekip çalışması içinde olduğunuzu varsayın; bir toplantıda olduğunuzu düşünün ve ya aile içinde bir meseleyi çoluk çocuğunuzla istişare ettiğinizi düşünün.
Bir topluluk içinde olduğunuzu düşünün. Unutmayın ki ordakilerin hepsi birbirinden farklı özellikler taşıyan, farklı ruh halleri, becerileri, istekleri, geçmişleri ve özlemleri olan insanlardır. Şöyle bir söz var: ''Sizin gibi olan tek kişi aynadaki görüntünüzdür.'' Herkes birbirinden farklı yaratılmıştır. İnsanlar bir torna fabrikasından çıkmamıştır ki... Bu yüzden bir konu konuşulurken ister istemez anlaşmazlıklar, çatışmalar ve sorunlar da başgösterir.
Öncelikle insanları dinlemeyi bileceğiz. Bir hadis-i şerifte, bir toplulukta insanlar birbirlerinin sözlerini keserlerse o topluluktan bereketin kaldırıldığı bildirilmiştir. Başarılı ve çevrelerinde sevilen insanlar dinlemesini bilen insanlardır. Fakat konuşmayı herkes biliyor da iş dinlemeye gelince çoğumuz sınıfta kalıyoruz.
İkinci özellik bir toplantıda olumlu ve yapıcı bir biçimde davranmak.. Sırları korumak.. Buraya da şu hadis-i şerif uygun düşüyor ki; meclislerdeki konuşmalar emanettir. Emanete hıyanet ise münafıklık belirtisidir.
Öncelikle kendi kendini yetiştirmeyi, iyi bir müslüman olmayı, başarılı bir insan, başarılı bir lider olmayı hedefleyen kişiler, yukarıda değinildiği gibi detaylarla uğraşmayıp iç eğitimini geliştirmeyi düşünmelidir.. Bu yüzden böyle bir kişi eleştirilere açıktır ve kendisi hakkındaki eleştirilere bir öğrenme fırsatı olarak bakar.
ELEŞTİRİRKEN,
''Düşündüklerinizi açık ve kesin bir dille ifade edecek, ama karşınızdakini yaralamamaya ve onun kişiliğini hedef almamaya özen göstereceksiniz.''
Empati kurmayı muhakkak öğreneceksiniz. Bu, insanları anlamanın en iyi yoludur. Nasreddin hoca rh.a damdan düşmüş de, çevresinde birikip durumunu soranlara: ''Damdan düşen gelsin yanıma'' demiş. Yani 'benim halimi en iyi o anlar', demek istemiş.
Bir de eleştirmeyi çoğumuz bilmiyor. Eleştirilerimizi yumuşakça ifade etmeliyiz.
Lafımızı tam ölçüp biçmeli, söylediğimiz sözden nasıl sonuçlar çıkacağını iyi tahmin etmeliyiz.Eleştirirken adil olmalı ve karşımızdaki kişinin olumlu yönlerini de desteklemeliyiz.
Bütün bunlar insanlarla iyi ilişkiler kurmamıza yardımcı olacaktır.
''İslam iletişim dinidir. Kardeş olun birbirinizi sevmeyi öğrenin. Kusurluyu da kusuruna rağmen sevmeyi öğrenin.'' (M. Es'ad Coşan, Sosyal Hizmetlerde Organizasyon ve Başarı, s.334)
''Kesintisiz ve sağlıklı iletişim yolları üzerinde araştırmalar yapın.'' M. Nurettin Coşan.
Rukiye Erdönmez Ocak'ın Vakıf İnsanı Olmak adlı kitabından alıntılarla bu konudaki bilgimizi artırmaya devam edelim.
''İLETİŞİM NEDİR?
İletişim kurmak, insanların sizi tanımasına ve karşılıklı anlayış oluşturmasına izin vermektir. Bunu yaparlarsa size saygı duyacaklardır. Ne var ki bu süreç insanlarla samimi olarak fikirlerinizi ve duygularınızı paylaşmanızı gerektirir.''
''YARGI VE YORUM
İnsan ilişkilerinde büyük bir engel yargılama ve yorumdur.Eğer Allah cc. bir insanı hayatı sona erene kadar yargılamıyorsa, biz niye yapalım?
İnsanlar önlerine bir duvar örer çünkü hatalı bulunmaktan ve reddedilmekten korkarlar. Bunun üstesinden gelmek için insanları sevgiyle karşılamalı ve oldukları gibi kabul etmeliyiz. İçten, samimi ve tabii olmak zorundayız. İnsanlara dikkatli, nazik ve teşvik edici muamele gösteriniz. İhtiyaçlarıyla ilgileniniz ve onlara sempati ve şefkat gösteriniz.''
''BİLGİNİN KARŞILIKLI KONTROLÜ
Kaç kere şöyle duymuşsunuzdur: 'Bu bir iletişim problemi, iletişimsizlik, yanlış iletişim ve yanlış anlama'' Bu da muhakkak aşılması gereken bir problemdir. Kitaptan bir test:
Bu ilginç alıştırmayı grubunuzda deneyiniz. Önce çok kısa bir hikaye yazınız (ve ya bulunuz). Sonra on kişilik bir halka oluşturunuz. Kısa hikayeyi sağınızdaki kişiye fısıltıyla anlatınız ve ondan hikayeyi sağındakine anlatmasını isteyiniz. Bu böyle devam ederek anlatım soldan size ulaşsın. Belki de hikayeyi tanımıyarak şaşıracaksınız. Doğru olmayan aktarma ve iletişimle metin bütünüyle değişmiştir.
Bu yüzden duyduğunuz bir sözü iyice araştırmadan söz sahibini hemen yargılamayın, hemen varıpta o kişiye çatmayın.
İLETİŞİM KORKULARI
Bunlar bireylerin kendi iç dünyalarında oluşturdukları korkulardır.
*Yeni durum ve insanlardan
*Yanlış şeyler söylemekten
*Alaya alınmaktan
*Başkasının gözüne aptal görünmekten
*Duygularımızı ifade edememekten ya da duygularımızı kontrol edememekten korkmak, iletişim korkularıdır.
Bu korkuları yenin!
Ve unutmayın ki ne iş yapıyorsanız yapın hepsi sizin içindir. Yaptığınız her şeyin zerre kadar da olsa karşılığını alacağınızı unutmayın. Hem bu dünyada hem ahirette. Hayat aslında adildir. Yaptığınız her şey size döner. Ne ekerseniz onu biçersiniz.
Amacımız Allah'a iyi bir kul olmaktır. Resulullah'ın sevdiği bir ümmet olmaktır. Bu da iç eğitimi dediğimiz kendimizi terbiye etmekle elde edilir. İnsanlarla iyi ilişkiler kurmak bize hem dünyada hem ahirette faydalar sağlar.
İyi iletişim kuran insanlar çevrelerinde iyi insanlar olarak tanınır. İnsanın eti yenmez, derisi giyilmez. Bir tatlı söz, bir güler yüz... Ağlayanı sevindirebilmek, insanların acılarını hafifletmek en büyük hasletlerdir. Acı doyurmak, bir canlının susuzluğunu gidermek, dertleri paylaşmak ve böylece hafifletmek hep iletişim konusun bir parçalarındandır..
Öyleyse iyi bir müslüman, iyi yetişmiş bir birey olmak için doğru iletişim yollarını öğrenelim.. İç eğitimimizi tamamlayalım..
Hayırlı ve başarılı yıllar diliyorum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder