Gezi parkı olayları; sözde direnişçiler, sözde özgürlükçüler, sözde ıslah ediciler, sözde medeniyet talibi insanlar, sözde.. sözde..
Son yaşanan olaylar Milli şairimiz Akif'in, ''Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar'' dizelerinde anlattığı sözde medeniyetin ne olduğunu bize bir kez daha gösterdi. Deliğine çekilmiş ne kadar ayyaş, pespaye takımı bit, pire varsa hepsi meydana çıktı. Adiliğini her an televizyon programlarında, basın yayın kuruluşlarında sergileyen, çıplaklığı, alkolü, fuhuşu medeniyetle eşdeğer gösteren bu güruh gerçek ve hakiki yüzünü tam olarak Taksim meydanında göstermeye çalıştı.
Siyahla beyazın zıtlığı yani çirkinle güzelin tezatı, edeple edepsizliğin tezatı nasıl da ortada. Tabi Gezi parkında bunların dışında sayacağımız az bir grup vardır fakat bunca çirkefliğin arasında onlar da kayboldu gitti.
Ağaç katliamını bahane edip, kaldırım taşlarını katlettiler, milletin ortak malı olan belediye otobüslerini, iş makinelerini, polis otolarını yaktılar. Bütün bunları yaparken içki şişelerini havalara kaldırıp yaptıkları pespayeliklerini kutlamış oldular. Bunlar söz anlamaz bir topluluktur, bunlar hakiki medeniyetin dilinden anlamazlar, nitekim anlamadılar.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bunlar için gereken hukuki süreci başlatmalı asla af yolunu tercih etmemelidir. Haylaz evladın kulağı çekilir. Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. Bu ülkede ''Özgürlük istiyoruz'' diye bağıran bu güruh görün aslında ne kadar çok özgürler. Asıl bunlar aşırı özgürlükten bunalıma girmiş bir topluluk..
İnsanlar konuşa konuşa anlaşır. İnsandır çünki. Allah akıl vermiş, idrak vermiş.. Karşıdakinin fikrini beğenmeyebilirsin. Herkes aynı şekilde düşünemez; elmaya bakan bir kişi elmanın kırmızı rengini görürken bir diğeri de elmanın yuvarlak olduğunu ve bir sapı bulunduğunu görür. Sonuçta iki bakışta doğrudur. Eh biri elmanın kırmızılığını farkederken, biri şekline takılmıştır. Allah herkese farklı bir kavrayış vermiş. Cahil insan herkesin kendisi gibi düşünmesi gerektiğini zanneder, karşı görüşe tahammül edemez. Medeni insan ise herkesin gözü ile de bakmaya çalışır, kendini onun yerine koyarak meseleye objektif bakmaya çalışır.
Medenilerin (!) beğenmediği insanlar çok edepliler yani gerici oluyorlar böyle olunca.. Medeniler (!) kendileri gibi düşünmeyenleri sevmezler. Bunlar insanlık cevherini şehvetleriyle karartmış güruh. Gönül aynaları pas tutmuş, şehvetleri hakikat ve gerçeği görmelerine engel.
San'at ve estetikten bahsediyorlar fakat aslında san'at ve estetikten bihaberler. Odun gibi kaba ve kırıcılar, ağızlarından salya gibi en çirkef küfürler savrulmakta. Güya yüksek tahsiller yapmışlar, profesör(!) olmuşlar. Bunlar küfrün ve çirkefliğin profesörüdür. Bunlar rahimlerindeki kendi yavrularını öldürecek kadar medeniler. Bunlar hayvanlar gibi sokak ortasında fuhuş yapmayı savunan insanlar. Nitekim abuk-sabuk yazılar yazan Hürriyet yazarı Ayşe Arman'ın yazılarına bakın. Güya medeni!
Anayasa Hukuku profesörü Süheyl Batum'un söylediği söze bakın. Huzur ve asayişimizi korumakla mükellef T.Cumhuriyeti polislerine ''AKP'nin itleri'' dedi. Şaşkınlıktan dona kaldık. Bu ne? Bu ülkede profesörler de mi sokak dili kullanıyorlar. Yazık ki yazık!
Eminim araştırılıp bir araya getirilse ne iğrenç cümleler çıkar, nasıl bir litaretür çıkar şu Gezi parkı vesilesiyle söylenenlerden. Güya okumuş takımından, güya sanatçı takımından. Bakara suresi 11,12,13. ayetlere bakalım bir. Düşünüpte ibret alalım bu sözlerden.
11- Hem onlara: ''Yeryüzünde fesat çıkarmayın.'' denildiğinde; Biz ancak ıslah edicileriz, derler.
12- İyi bilin ki, onlar ortalığı bozanların ta kendileridir, fakat anlamazlar.
13- Onlara, ''İnsanların (müslümanların) inandığı gibi inanın'' denilince, ''Biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?'' derler. İyi bilin ki, asıl beyinsiz kendileridir fakat bilmezler.
Yeryüzünde karışıklık ve bozgunculuk yapanlar kim, bakın bir. Biz hiç kimseyi yaftalamayız herşey aşikar, ortada. Kim bozguncu, kim beyinsiz ortada. Fakat biz rahmet peygamberinin milletiyiz. Lanet okumayı sevmeyiz. Allah ıslah etsin dileriz. Fakat ıslah olmayı gericilik gören insanlara da söyleyecek bir sözümüz kalmaz.
Başımızdaki liderimiz R. Tayyip Erdoğan. Ve biz ona tabiyiz. Başbakanımıza hürmetsizlik etmeyiz. Biz başbakanımızın elinden geldiği kadar adaletli davranmaya çalıştığını görüyoruz. Bizim peygamberimiz aleyhisselatü vetteslimat, ''Şu üç kişiye münafıktan başkası buğzetmez'' buyurmuş. Bunlardan birisi adaletli devlet başkanıdır. Biz bunu başbakanımızda görüyoruz. Dileriz Allah ona ve kurmaylarına daha fazla güç ve iktidar versin de yeryüzüne Hz. Ömer gibi tam şekliyle adalet getirsin. Dünyanın her köşesinde ölen, öldürülen mazlumların, zayıfların intikamını onun eliyle aldırsın.
Biz yeryüzünde huzur ve düzen istiyoruz. Biz bütün insanlarla kardeşçe yaşamak istiyoruz. Hiçbir hemcinsimiz sıkıntı çekmesin, zulme uğramasın istiyoruz. İnsanlar birbirlerine gül alıp, gül versin. Bütün çirkin sözleri çöpe atalım. Birbirimize en güzel kelimelerle konuşalım. Birbirimize en güzel nasıl hitap edebiliriz, bunun araştırmasını yapalım. Kelimelerin en güzellerini seçelim. Lütufların en güzelleriyle lütfedelim birbirimize.
İnsanlara hoşlanacağı sözlerle çağırmamızı öğütleyen o Peygamberin yolu olan insanlık yolundan gidelim. Yoksa hiç kimseye kalmadı bu dünya. Size de bize de kalmayacak. En fazla yüz sene sonra şu anda yeryüzünde yaşayan bütün insanlar ölmüş olacak. Çünki ölüm her canlının sonudur. Gözlerimizi bantlarla kapatmayalım lütfen.
Bize güzel bir biçim vermiş Rabbimiz, insan olarak yaratmış bizi. Aynaya bir bakalım ve kendimizi seyredelim; ve şu duayı yapalım: Yüzümü güzel yarattığın gibi huyumu da güzel eyle Allah'ım..
Son yaşanan olaylar Milli şairimiz Akif'in, ''Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar'' dizelerinde anlattığı sözde medeniyetin ne olduğunu bize bir kez daha gösterdi. Deliğine çekilmiş ne kadar ayyaş, pespaye takımı bit, pire varsa hepsi meydana çıktı. Adiliğini her an televizyon programlarında, basın yayın kuruluşlarında sergileyen, çıplaklığı, alkolü, fuhuşu medeniyetle eşdeğer gösteren bu güruh gerçek ve hakiki yüzünü tam olarak Taksim meydanında göstermeye çalıştı.
Siyahla beyazın zıtlığı yani çirkinle güzelin tezatı, edeple edepsizliğin tezatı nasıl da ortada. Tabi Gezi parkında bunların dışında sayacağımız az bir grup vardır fakat bunca çirkefliğin arasında onlar da kayboldu gitti.
Ağaç katliamını bahane edip, kaldırım taşlarını katlettiler, milletin ortak malı olan belediye otobüslerini, iş makinelerini, polis otolarını yaktılar. Bütün bunları yaparken içki şişelerini havalara kaldırıp yaptıkları pespayeliklerini kutlamış oldular. Bunlar söz anlamaz bir topluluktur, bunlar hakiki medeniyetin dilinden anlamazlar, nitekim anlamadılar.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti bunlar için gereken hukuki süreci başlatmalı asla af yolunu tercih etmemelidir. Haylaz evladın kulağı çekilir. Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir. Bu ülkede ''Özgürlük istiyoruz'' diye bağıran bu güruh görün aslında ne kadar çok özgürler. Asıl bunlar aşırı özgürlükten bunalıma girmiş bir topluluk..
İnsanlar konuşa konuşa anlaşır. İnsandır çünki. Allah akıl vermiş, idrak vermiş.. Karşıdakinin fikrini beğenmeyebilirsin. Herkes aynı şekilde düşünemez; elmaya bakan bir kişi elmanın kırmızı rengini görürken bir diğeri de elmanın yuvarlak olduğunu ve bir sapı bulunduğunu görür. Sonuçta iki bakışta doğrudur. Eh biri elmanın kırmızılığını farkederken, biri şekline takılmıştır. Allah herkese farklı bir kavrayış vermiş. Cahil insan herkesin kendisi gibi düşünmesi gerektiğini zanneder, karşı görüşe tahammül edemez. Medeni insan ise herkesin gözü ile de bakmaya çalışır, kendini onun yerine koyarak meseleye objektif bakmaya çalışır.
Medenilerin (!) beğenmediği insanlar çok edepliler yani gerici oluyorlar böyle olunca.. Medeniler (!) kendileri gibi düşünmeyenleri sevmezler. Bunlar insanlık cevherini şehvetleriyle karartmış güruh. Gönül aynaları pas tutmuş, şehvetleri hakikat ve gerçeği görmelerine engel.
San'at ve estetikten bahsediyorlar fakat aslında san'at ve estetikten bihaberler. Odun gibi kaba ve kırıcılar, ağızlarından salya gibi en çirkef küfürler savrulmakta. Güya yüksek tahsiller yapmışlar, profesör(!) olmuşlar. Bunlar küfrün ve çirkefliğin profesörüdür. Bunlar rahimlerindeki kendi yavrularını öldürecek kadar medeniler. Bunlar hayvanlar gibi sokak ortasında fuhuş yapmayı savunan insanlar. Nitekim abuk-sabuk yazılar yazan Hürriyet yazarı Ayşe Arman'ın yazılarına bakın. Güya medeni!
Anayasa Hukuku profesörü Süheyl Batum'un söylediği söze bakın. Huzur ve asayişimizi korumakla mükellef T.Cumhuriyeti polislerine ''AKP'nin itleri'' dedi. Şaşkınlıktan dona kaldık. Bu ne? Bu ülkede profesörler de mi sokak dili kullanıyorlar. Yazık ki yazık!
Eminim araştırılıp bir araya getirilse ne iğrenç cümleler çıkar, nasıl bir litaretür çıkar şu Gezi parkı vesilesiyle söylenenlerden. Güya okumuş takımından, güya sanatçı takımından. Bakara suresi 11,12,13. ayetlere bakalım bir. Düşünüpte ibret alalım bu sözlerden.
11- Hem onlara: ''Yeryüzünde fesat çıkarmayın.'' denildiğinde; Biz ancak ıslah edicileriz, derler.
12- İyi bilin ki, onlar ortalığı bozanların ta kendileridir, fakat anlamazlar.
13- Onlara, ''İnsanların (müslümanların) inandığı gibi inanın'' denilince, ''Biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?'' derler. İyi bilin ki, asıl beyinsiz kendileridir fakat bilmezler.
Yeryüzünde karışıklık ve bozgunculuk yapanlar kim, bakın bir. Biz hiç kimseyi yaftalamayız herşey aşikar, ortada. Kim bozguncu, kim beyinsiz ortada. Fakat biz rahmet peygamberinin milletiyiz. Lanet okumayı sevmeyiz. Allah ıslah etsin dileriz. Fakat ıslah olmayı gericilik gören insanlara da söyleyecek bir sözümüz kalmaz.
Başımızdaki liderimiz R. Tayyip Erdoğan. Ve biz ona tabiyiz. Başbakanımıza hürmetsizlik etmeyiz. Biz başbakanımızın elinden geldiği kadar adaletli davranmaya çalıştığını görüyoruz. Bizim peygamberimiz aleyhisselatü vetteslimat, ''Şu üç kişiye münafıktan başkası buğzetmez'' buyurmuş. Bunlardan birisi adaletli devlet başkanıdır. Biz bunu başbakanımızda görüyoruz. Dileriz Allah ona ve kurmaylarına daha fazla güç ve iktidar versin de yeryüzüne Hz. Ömer gibi tam şekliyle adalet getirsin. Dünyanın her köşesinde ölen, öldürülen mazlumların, zayıfların intikamını onun eliyle aldırsın.
Biz yeryüzünde huzur ve düzen istiyoruz. Biz bütün insanlarla kardeşçe yaşamak istiyoruz. Hiçbir hemcinsimiz sıkıntı çekmesin, zulme uğramasın istiyoruz. İnsanlar birbirlerine gül alıp, gül versin. Bütün çirkin sözleri çöpe atalım. Birbirimize en güzel kelimelerle konuşalım. Birbirimize en güzel nasıl hitap edebiliriz, bunun araştırmasını yapalım. Kelimelerin en güzellerini seçelim. Lütufların en güzelleriyle lütfedelim birbirimize.
İnsanlara hoşlanacağı sözlerle çağırmamızı öğütleyen o Peygamberin yolu olan insanlık yolundan gidelim. Yoksa hiç kimseye kalmadı bu dünya. Size de bize de kalmayacak. En fazla yüz sene sonra şu anda yeryüzünde yaşayan bütün insanlar ölmüş olacak. Çünki ölüm her canlının sonudur. Gözlerimizi bantlarla kapatmayalım lütfen.
Bize güzel bir biçim vermiş Rabbimiz, insan olarak yaratmış bizi. Aynaya bir bakalım ve kendimizi seyredelim; ve şu duayı yapalım: Yüzümü güzel yarattığın gibi huyumu da güzel eyle Allah'ım..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder