29 Haziran 2013 Cumartesi

GÖRÜŞMEK DİLEĞİYLE!..

Bir sene daha, hızlı bir şekilde sona erdi. Yeniden yaz mevsimi geldi. Okullar açıldığı günden bu yana koşturduk. Hergünümüz birbirinden dolu geçti. Başımızı kaşıyacak zamanımız olmadı. Mahalle mahalle ev sohbetleri yaptık. Her hafta farklı iki evde mahallelerin mütevazi hanımlarıyla buluştuk. İki ayrı dalda üç haftada bir düzenli olarak yaptığumız masa toplantılarımız vardı. Eğitim masası ve Halkla ilişkiler masası toplantılarında düzenli olarak bulundum. Arada bir şehrin hanımlarıyla dernekte muhabbet toplantıları tertipledik.

Öğleye kadar evde olurum, ev temizliğini ve akşam yemeğimi hazırlarım, bu arada internetim hep açıktır. Ev işlerinden olan yorgunluğu bir miktar netle gideririm. Öyle ya facede faydalı ve güzel paylaşımlar yapmalıyım. Güzel sözler, güzel fotoğraflar ruhumuzu dinlendirir çünki. Arada müzik dinlerim, bazan yanık bir ilahi bazan hoş bir şarkı gönül dünyamı şenlendirir. Bazan da www.iskenderpasa.com'dan rahmetli hocamın sohbetlerini dinlerim. Halkla ilişkiler masası başkanı olduğum için ekibime faydalı sohbetler hazırlarım. Özellikle Kur'an-i Kerim'den iletişimle ilgili ayetleri incelerim. Bunları yaparken hiç sıkılmam. Hatta müthiş bir enerji kazanırım.

Çalışmaktan yorulan zihnimi bahçeye çıkarak dinlendiririm. Tavuklarım var, onları seyreder, onlarla konuşurum. Bahçemizdeki serpildikçe serpilen iki zeytin ağacını seyrederim, yapraklarını okşarım, meyveciklerini severim. Yeşile bakmak her zaman ruha şifadır.

Allah'a inanmak çok güzel. Onun kelamını okuyup tefekkür etmek çok güzel. Hem bu arada Allah'la konuşmuş gibi olursun. Çünki Onun sözü olan Kur'anla muhatapsın. Bütün bunlar olurken çocuklar okula gider gelir. Eşim işe. Akşam hep birarada oluruz. Uzun kış geceleri ne güzeldir. Bir miktar televizyon, bir miktar hasbihal.. Bu arada çay içeriz, yanına tarhana, fıstık, kuru üzüm getiririz. Uzun kış geceleri ne güzeldir. Müminin baharıdır.

Sorunlarımız, problemlerimiz de olur. Bazan çocuklar, bazan para, bazan eşimin iş sıkıntıları ortak derdimizdir. Fakat hepsinde Allah bize yeter, ne güzel vekildir, deriz.

Misafirlerimiz de olur. Annem, babam, kardeşlerim gelir; onlar için en güzel yemek ve pastaları yapmaya çalışırım. Eşim misafir konusunda da hiç bir masraftan kaçmaz. Bazan kayınvalidem gelir. Oğluyla uzun uzun sohbet etmeyi sever. Ben bilgisayarın başında da olsam arada sohbetlerine katılırım. Kayınvalidem çok güçlü bir genel kültüre sahiptir. Ondan daha önce hiç işitmediğim atasözleri, şiirler, kıssalar duyarım. Bazan defterime kaydediveririm  söylediklerini. Kayınvalidemin okuduğu manileri, yeri geldiğinde taşı gediğine koyan atasözlerini keşke yazabilsem. Bu kıymetli sözler kayınvalidemle birlikte toprağa gitmemeli, derim. Derim ama  nasip olmadı yazıp kaydedemedim işte.

Eltim bitişik komşumdur. Çok iyi bir hanımdır. Misafirsever ve cömert biridir. Anlayışlıdır. Akıllıdır. Allah'a,bana böyle akraba ve komşular verdiği için şükrederim. Yan komşum Elif yenge kış boyunca eşiyle Çukurova'da çalışır. Arada getirdiği ıspanak ve turplardan bize de verir. Eşi Recep abi cuma günleri asla işe gitmez. Çünki cuma namazından geri kalmak istemez.

İşte koca bir sene bitmiş. Artık köye gidiş vakti geldi. Artık biz Ramazan aylarını ve ondan sonraki okullar açılana kadar olan vakti köyde geçiriyoruz. Çocukluğumun geçtiği harabe olmuş evi babam bize verdi. Yıkıp yeni bir ev yapın dedi. Eşim evin duvarlarının ve çatısının sağlam olduğunu görünce yıkmaktan vazgeçti. Tamir ettik. Bazı yerlerinde değişiklikler yaptık. Şirin mi şirin bir mutfağı, küçük ama güzel bir salonu ve önünde kocaman bir balkonu var. Bu balkon yaz boyunca cıvıl cıvıl olur. Amcalarım ve hanımları ve de çocukları bize gelmekten hoşlanırlar. Yiyip bitiremediğimiz meyveler onlarla birlikte tatlılaşır, sıcak muhabbetler eşliğinde hep birlikte yenilir. Sabahları sobada çörek yaparım. Ramazanda sahurda da yaparım bazan. Katmerli çörekler kıpkırmızı kızarır, mis gibi kokar; çocuklar, ''Kilo alıyoruz anne'' deseler de sıcacık pişmiş çörekleri görünce dayanamazlar. Ve kilo almakta kaçınılmaz olur. Siz gençsiniz, eritirsiniz, iyi beslenmeniz lazım, bu yemekler size zarar vermez derim. Çünki genç onlar ve yetişme çağlarında.

Temmuzda kızılcıklar olgunlaşır dağda. Toplamaya gideriz. Reçel yaparız, kuruturuz. Geçen yıl şurup ta yaptım.

Köy..

Her şey güzel de.. Kur'an sohbetleri yok. Köyün hanımları sohbet yaptığımız ilim meclislerinin tadını alamamışlar. Hep bahçelerini, inek ve koyunlarını bahane ediyor, ev toplantıları yapmaya yanaşmıyorlar.

Evimin önünden yol geçer. Haftanın iki, üç günü sütçü arabası gelir, sütleri toplar götürür. Süt fiatları çok ucuz. Beş kilo sütü sütçüler üç liraya alıyorlar. Para yerine de süt yemleri getirerek ödeşiyorlar. Fakat ne hikmetse köylülerden biz süt alacağımız zaman fiyatı bize yükselttikçe yükseltiyorlar. Mecburen almak zorunda olduğumuzu bildikleri için böyle yapıyorlar.

Artık köye gidiş vakti geldi, diyorum. Sizler bu yazıyı okurken ben çoktan köye varmış olacağım. Gündelik işlerin telaşı bir şeyler okuyabilmeme pek fırsat vermeyecek. Artık bir süre köşemde yazamayacağım. Fakat arada gelebilirsem yazmaya çalışacağım. Çünki kopmak istemiyorum yazmaktan.

Bana dua edin. Ben de size dua ederim. Allah her halinizi güzel eylesin. Dünya ve ahiret saadetleri lütfeylesin...

                                 Teslime Gülsen Nurdoğan




Hiç yorum yok: