31 Aralık 2012 Pazartesi

Şu ömr-ü hayatımda satırlara yazdıklarım kadar daha güzel bir iç döküşüm yoktur.

''Yazmaya başlamak okyanusa açılmak gibi bir şey benim için. Okyanusta:) çok güzel şeylerle karşılaşıyorum.'' yazdım twittera.
Yazmak..ve başladım; uzun, tatlı bir yolculuk ya da kısa şirin bir gezinti olacak. Fakat muhakkak farklı bir tat kalacak belleğimde, ruhumda..
Hayatta; ne okuduysanız, ne duyduysanız, ne gördüyseniz onu yazacaksınızdır yazıyorsanız. Fakat bütün bunlardan ruhunuza ne aksettiyse satırlarınız onlarla bezenecek. His ve duygularınız gittiğiniz yolda izler bırakacak. Bir eser kalacak sizden geriye. Kelimelerinizle bir gün tekrar hatırlanacaksınız...
Örneğin yirmibeş yıl aradan sonra amcamın şiir defterine baktığımda, gördüğüm sadece şiir dizelerinden anladıklarım değildi. Çok şey vardı o defterde. Çok şey söyledi bana amcamın kendi el yazıları...
Faceden tanıştığım bir kardeşim blogumdaki yazılarım için: ''Siz benim yazma isteğimi artırıyorsunuz. Cesaret veriyor yazılarınız bana.'' demişti. Bir çoğumuz yazı yazmak için büyük bir yeteneğimiz olması gerektiğini düşünüyoruz. Komik duruma düşeceğimizi düşünüyoruz belki. Fakat bazan da içimizi bir defter sayfasına dökmeyi deneyelim. Dualarımızı yazarak yapalım bazan da. Elbette cansız, hissiz bir kağıt parçası halden anlamaz lakin yazdıklarımızı da Allah görüyor. Tıpkı hissettiklerimizi bildiği gibi. Şunu da demeden geçmeyeyim rahmetli hocam derdi ki: ''Bir şey yazarken bir üçüncü kişi de okuyacakmış gibi yazın'' derdi. Her şey de yazıya dökülmez.
Şu ömr-ü hayatımda satırlara yazdıklarım kadar güzel bir iç döküşüm daha yoktur. Bir dost ne kadar candan olursa olsun, hiç bir beşer  aslında sizi anlayamaz.
Yazan insanlar çok dolu oldukları için yazarlarmış. ''Taştın yine deli gönül, sular gibi çağlar mısın'' diyen Yunus gibi mesela. Biraz derdi olması gerekiyormuş yazarların. ''Dert söyletir'' dedikleri gibi. Fakat sadece isim yapmak için, ün, şan için yazanlarsa en berbat yazarlardır ve onların yazılarını daha en başta okuyamazsınız. Kendinizi yazıya veremezsiniz. Çünki yazarı da  kendini yazıya verememiştir.
Ah yazmak!.. Ne güzel bir eylemsin. Alak suresi 96. ayet:
O (Allah) kalem ile yazmayı öğretendir.
Elhamdülillah ya Rabbiiii!..

                                                                  Teslime Gülsen Nurdoğan

Hiç yorum yok: