28 Aralık 2012 Cuma

Kadirli Sevgi derneği de Es'ad Coşan rahmetullahi aleyhi yadetti...

Esselamün aleyküm verahmetullah!..
Hayırlı cumalar!..
Bugün yazım gene bir cuma gününe rastladı. Özellikle seçmiş değilim fakat yazmak için de bu günü seçmem oldukça bereketli olurdu. Lakin yazmak duygusu öyle her zaman her an gelmiyor...Gelince de engellenmiyor. Cumanız mübarek olsun. Allah cc. hayırlara erdirsin sizleri. İşleriniz rast gitsin. Başınızdaki belalar çekip gitsin, yerine esenlikler dolsun...
26 Aralık çarşamba günü hicri 13 safer merhum hocaefendi Prof. Dr. M. Es'ad Coşan'ın doğumunun 77. yılıydı. Bu sebeble İstanbul'da İskenderpaşa cemaati tarafından Es'ad hoca merhum yurdun ve dünyanın muhtelif yerlerinden gönderilen Kur'an-i Kerim hatimleri, tesbihler ve dualarla yadedildi. Allah cc. derecesini yüksek eylesin.
Kadirli Sevgi derneği hanımlar komisyonu da aynı gün hocaefendi'yi  düzenlenen slayt gösterimi ve hayır dualarla yadetti. Katılımın oldukça yüksek olduğu programda M. Nurettin Coşan hocaefendinin 2003'te yaptığı yad konuşması ve Mehmet Zahid Kotku'dan hikmetli sözler dinletisi yapıldı. Akabinde hatim duası yapıldı.
Gelen konuklar aşk ve şevk içinde gelmişlerdi. ''Bir daha programları böyle hafta içi yapın, çocuklarımızı okula yolluyoruz, daha rahat geliyoruz.'' diye tavsiyelerde bulunanlar olduğu gibi gördükleri rüyalardan dolayı bütün şartlarını zorlayıp gelenler de vardı. Orta yaşın üzerindeki bir hanım: ''Bugün rüyamda rahmetli kaynanamı gördüm. Terliğini kaptığı gibi eline aldı, ben de gideyim yavrum, ben de gideyim...''diye buraya geldi, dedi.Rüyasını anlatırken heyecanından ağlamaklı oluyordu.
Program sonrası sekiz dokuz kişilik bir grupla bir arkadaşımıza taziyeye gittik. Ablası vefat eden teyzemiz, Es'ad Coşan hocaefendiyi rahmetli Özal zamanından beridir tanıyormuş. Kendisine Es'ad Coşan hocaefendiyi nasıl tanıdığını sorduk. Teyzemiz bize o günleri püredep bir şekilde duygulanarak anlattı. Onun hatırasını merhum hocaefendiyi hayırla yadetmek için buraya yazmaya karar verdim. Teyzemiz şöyle anlatıyor:
''O dönem Anap ve Refah partilerinin olduğu bir dönem...Ben oyumu Anap'a vermek istiyorum bizim bey de Es'ad hocanın müntesibi, bana oyumu refah partisine vermemi söylüyor. Ben olmaz dedim, oyumu  Anap'a vereceğim dedim. Adam bana kırıldı, ben de biraz üzüldüm fakat kararımdan dönmedim. Birbirimize kırgın yattık, uyuduk. Rüyamda Es'ad hoca rahmetullahi aleyh çok büyük bir caminin içinde, cami Kadirli ilçesi kadar var, çok büyük... Ben hocanın kürsüsünün dibine kadar vardım. Bana oyumu Refah'a vermemi ve gerekçelerini saydı döktü. Ben bir uyandım adama; ben oyumu Refah'a veriyorum, dedim. '' Rüyasından sonra bir de hatırasını anlattı:
''İskenderpaşa camisindeyiz. Sohbet bitti. Eve gideceğiz. Çok kalabalık.. yanımdaki eşimi kaybettim. Arıyorum, bulamıyorum. Nereye baksam karşıma hocaefendi çıkıyor. Ben dedim ki, en iyisi ben burda hocaefendinin yanında bekleyim, bizim bey nasıl olsa hocayla vedalaşmaya gelecek dedim. Gerçekten de öyle oldu. Biraz sonra eşim geldi hocaefendiyle vedalaştı. Biz de birlikte çıktık.''
Bu yazıyı yazarken az önce teyzemizi telefonla aradım anlattıklarıyla ilgili bir şey sormak için. Bu arada bana bir hatırasını daha anlattı.
''Bir gün bizim evde bir misafir var. Erkeklerin ayakta idrar yapmaması konusunda ikna olmuyor. Ertesi gün pazar günü misafir de yanımızda, İskenderpaşa camisine hocaefendinin sohbetine gittik. O gün sohbette Es'ad hoca bu idrar konusunu anlattı. Sormadık halbuki...''
Bilmem ki ne desem...
Allah hayırlarımızı artırsın. Bizi salih kullarının yolunda eylesin, dalalete sapanların yolunda değil!
Amin!

                                                                 Teslime Gülsen Nurdoğan
 

Hiç yorum yok: