Nasıl Bir İktidarmış ki Olup Bitenden Haberi Bile Olmamış!

İbrahim Tenekeci'nin yazılarını okur ve face sayfamda paylaşırım. Son yazısında Murat Menteş'in: ''Durum biraz ciddileşince, insanın gözüne herkes şüpheli görünür.'' sözüyle başlamış...

Nerdeyse iki yıldır face sayfamda ekli olan bir şahıs vardı. Yazı yazdığım için  daha çok kişiye ulaşması amacıyla kadın-erkek ayırt etmeksizin sayfama herkesi eklerim. Beğenmediğim bir durumunda ise  silerim hatta facenin özelliklerinden biri olan engelleme yoluna girerim. Dolayısıyla bir bayanım ve eşim var, çocuklarım var şahsiyetime halel gelmesinden korkarım. ''Çamur at, izi kalsın'' derler ya! Allah korusun çamur tertemiz topraktan da olsa leke bırakır. Devir fitne devri..

Dün facede yaşadığım bir olay: 

Eklenme isteği gönderdiğinde eklediğim bir şahsı eklemiş ve akabinde mesaj bölümünden kim olduğunu, nereli olduğunu sormuştum ve bana bir isim, bir şehir ve bir meslek beyanında bulunmuştu. Şahıs genelde basın-yayın haberleri servis ediyordu. Zihniyeti ve şahsiyeti hakkında hiç bir bilgim olmayan bu kişinin duvarındaki bir haberden dolayı face sayfasına girdim.Profil ismi paylaştığı haber sitesinin ismi olan bu adamın profilinde parantez içinde bir isim daha vardı.Fakat bu isim bana söylediği isimden farklıydı. Şüphe ettim. Başta da yazdığım gibi belki bu konuda hassasiyetim vardır... 

Direkt duvarına, gerçek isminin parantez içindeki isim olup olmadığını, face sayfasına eklerken neden bana farklı bir isim söylediğini yazdım. Gerçek kimliğini yazmasını belirttim.

Akşam internete girdiğimde yeni bir arkadaşlık isteğiyle karşılaştım, bir bayandı. Ekledim. Bayan hemen bana bahsettiğim şahsı ne kadar tanıyıp tanımadığımı sordu. ''Onun duvarına yazdığınız yazıyla ilgili konuşacağım, dedi. ''Ben eşinden ayrılmış bir bayanım. Bununla biz sanal alemde tanıştık. Bana kendisinin de  eşinden ayrılmış olduğunu, öğretmen olduğunu söyledi. İnançlı düzgün biri gibi görünüyordu. Ben de inançlı ortak noktalar olan biri diye düşünüyordum ve evlilik düşüncesine doğru gidiyordum, ''dedi. Olanları anlattım. Kadına da farklı bir şehir söylemiş...

Bu bayan bana yazarken bahsettiğim şahısta, duvarına yazdığım yazıyı soruyordu. Paylaşımlarından gazeteci olduğunu zannettiğim bu kişiden tekrar gerçek adını söylemesini istedim. Ve profilinde görünen diğer ismi sordum. Bana söylediği isimle yazılar yazdığını söyledi. Elbette müstear isim kullanabilir, bu doğal. Fakat gönderdiği yazı linkindeki isim  bahsettiği bu müstear isim değildi. 

-Burda bahsettiğiniz isim yazmıyor, dedim.

-Size bilgi vermek zorunda mıyım, dedi.

- Size güvenmiyorum, şaibeli bir kimliğiniz var, duvarımdan sileceğim dedim.

 -Hırsızlıkları, yolsuzlukları paylaştığım için mi'' dedi. 

''Yolsuzlukla suçluyorsunuz başbakan ve efradını fakat asıl yolsuz sizsiniz, dedim. ''Bak sizin foyanız nasıl meydana çıktı. Elbette asıl yolsuzların ve hırsızların da bir gün foyaları meydana çıkacaktır'' diye yazarken hoooop, çekti gitti. Beni engelledi. 

Fakat sitesini ve o isimle yazılan yazıları gördüm. Gerçek kimliğini deşifre edince kaçtı gitti.

Bendeniz kardeşlik ortamında fikirlerimizi paylaşabildiğimiz bir sanal alem istiyorum. Bu yüzden mütedeyyin gördüğüm, en azından kişiliğime ve şahsiyetime zarar vermeyen şahısları kadın-erkek ayırt etmeksizin face sayfama ekliyorum. Sanal alem birbirinin yüzünü görmeden fikir sunulabilen bir alem çünki...

 Öylesine kardeşlik duygularıyla doluyum ki... Okuduğum Kur'an bana bu duyguyu aşıladı. İnsanları seviyorum. Herkesin hayrını diliyorum. Hatta kafirlere, zalimlere acıyorum çünki ebedi, elem verici bir cehennem hayatı onları beklemekte. Uyanmaları, doğru yolu görmeleri için dua ediyorum. 

Burda maksadım kimseyi yanlışlarıyla yargılamak değil. Fakat yalan, dolanlara da bir müslüman olarak müsaade etmem. Bütün Türkiye gibi haberleri ben de basından öğreniyorum. Lakin bu haberler ne kadar doğru onu da bilmiyorum. Bu yüzden kimsenin hakkına da geçmekten Allah'a sığınıyorum. 

Bir okuyucu Habername'deki ''Derin Güçler'' adlı yazım için:

''Cemaata yüklenmişsiniz ama hükümet ve iktidara dair hiç paylaşımınız olmamış. Nasıl bir iktidarmış ki olup bitenden haberi bile olmamış...'' demiş. Doğrusu okuyucumu bu cümlelerinden dolayı takdir ettim. Elbette hükümet, zaafları sebebiyle bu gün bu olaylarla karşılaşıyor. Daha dikkatli olmalı değil miydi? 

Fakat bilemiyorum, bilemiyorum.. Kim doğru kim yanlış bilemiyorum. Şimdi sahte belgeleri rahatlıkla düzenleyebildikleri için kime inanacağımı bilemiyorum. Fakat elbet iyiler kötülerden daha fazla mücadele etmeli. Yeryüzünün imarı iyiler sayesindedir. Ve yeryüzü Kur'an-sünnet rehberliğinde yeniden inşa edilmelidir.

Allah bizi o iyilerden eylesin.

Teslime Gülsen Nurdoğan