8 Aralık 2012 Cumartesi

Fareli Köyün Kavalcısı ve Kastamonu

Allah'ın selamı üzerinize olsun efendim...
Zihninize esenlik dilerim. Vücudunuza sağlık, ruhunuza huzur dilerim. Dünyanız ve ahiretiniz mamur olsun.
Şeyh Şaban-ı Veli Rh. a'i anlattım ya.. Onun şehrini de anlatayım; Kastamonu'yu...Bu yaz ordaydım, üçgünlüğüne. Fakat her yerini gezdim efendim. Zannederim görmem gereken heryerini gördüm. Elhamdülillah...
Kastamonu beni tarihin çok gerilerine götürdü..Meşhur saat kulesinden şehri izledim. Binaların üzeri bordo kiremit.. evler kibrit gibi, üstüste. O kadar sık ki binalar sokakları nerdeyse göremiyorsunuz. Tam böyle tepeden bakıyorum; aklıma ne geldi biliyor musunuz?.. :))....Fareli Köyün Kavalcısı. Nerden icabetti bilmem ama, çocukken okuduğum bir masal, bana Kastamonu'da nüksetti.

 Garip depil mi?.. Tarihi dokusu hiç bozulmamış şehir, diyebilirim Kastamonu için. İnsanları da temiz yüzlü, mütevazi. Daha önce gördüğüm Doğu Karadenizin insanlarından farklı. Bundan 20 yıl kadar önce Giresun, Ordu ve Trabzon'u görmüştüm. Orada son derece bir lüks hayat gözlemlemiştim, şehir merkezlerinde. Kastamonu'da tesettürlü hanımlar çok gözüme çarptı. Genleriyle oynanmamış şehir, dedim.
Gerçekten her bölgesi uzun uzun anlatılabilecek bir yer. Aşıklı Sultan mı desem.. Sahabe kabri bile var. Sonra Aşıklı Sultan'dan yukarda bir müfessir'in türbesini ziyaret ettik. Avlusunda kıpkırmızı meyveleriyle bir kiraz ağacı vardı. Şifa niyetine meyvesinden de yedik. Kalesi ayrı bir özel ve güzel..Gezilesi bir kale.
Sonra şehrin ortasından bir çay akıyor. Pamuk prenses ve yedi cüceler'in kenti gibi diyorum, masallardan yola çıkarak. Bizim Kadirli'de de aynen böyle bir çay mevcut, şehri ortadan ikiye bölen.
Taşköprüsü varmış. Tabi ilçesi olan Taşköprü'den bahsetmiyorum. Çayın üzerindeki köprüden bahsediyorum. Halk arasında: 'Taş köprüden geçmeden, Nasrullah'tan su içmeden gelme'' denirmiş. Biz de o köprüden geçtik. Nasrullah'tan da su içtik.
Su deyince Şeyh Şaban Veli Hazretlerinin medresesinin (şimdi müze yapmışlar) avlusunda zemzem suyu varmış. İnanamadım duyunca. Hayır dedim, zemzem sadece sevgili Peygamberimiz sallallahü aleyhi vesellem'in memleketindedir. Fakat suyu içtiğimde gerçekten aynen zemzem tadında olduğunu hayretle gördüm.
Ben size ancak bu kadar anlatabiliyorum. Gidip görmenizi tavsiye ederim. Ha, eğer Kastamonu'ya dair söyleyecekleriniz varsa yorumlarınızı beklerim.
Hoşça kalın. Allah'a emanet olun. Esselamün aleyküm..
                                            Teslime Gülsen Nurdoğan

Hiç yorum yok: