5 Kasım 2012 Pazartesi

Devlet Dairesindeki Memurlar Anlama Özürlüler mi?

                          Eskiden bir gün, üniversitede okurken nüfus cüzdanımı değiştirmek için nüfus müdürlüğüne gittim. Evlilikten dolayı değişmesi gerekiyordu. Memur hanım ''gerek yok değiştirmenize..'' diyerek beni baştan savmak istedi. Resmi işlemlerde sorun çıkabilir, dedim. O ise üsteledi, ''Hiçbir sorun çıkmaz, gerek yok..'' Nüfus cüzdanımda resim bile yoktu, değiştirmem gerekliydi. Hayret etmiştim, kadın vazifesini yapmıyordu. Herneyse ısrarım sonucunda işleme başladı. Elime verdiğinde ismimin harflerinin kiminin aşağıda, kiminin yukarıda olduğunu, daha bir daktiloyu bile doğrudüzgün kullanamadığını gördüm. Bunları buraya niye  memur olarak getirirler ki..dedim içimden. Ülkemin neden hiç ilerleyememesine esef ettim durdum. Efendimiz salallahü aleyhi vesellem ''İşi ehline verin'' buyurmuş ama bu insanları buralara atayanlarda böyle bir düşünce ve iz'an var mı?
                         Tabi benim bu anlattıklarım bundan yirmiüç yıl önceydi. Şimdi biraz daha iyidir nüfus müdürlüğündeki memurlar umarım!
                          Bir de benim en sık karşılaştığım bir durum; adımı üstüne basa basa doğru telaffuz ettiğim halde bankadaki, hastanedeki vesair yerlerdeki memurların Gülsen yerine Gülşen yazmaları. On kişiden yedisi böyle yazıyor. Benim ismim bu kadar zor bir isim mi? Ya da Türkiye'de çok bilinmeyen bir isim mi ki Gülsen'i Gülşen ya da Gülseren anlıyorlar. Bunların genelkültürü mü zayıf, işitme ve anlama özürlüler mi?
                         Bir yakınımın yıllardır kullandığı ehliyetine el koyan memur yakınıma: ''Ehliyetinizde 1971 doğumlu olduğunuz yazıyor, nüfus cüzdanınızda 1974  doğumlu olduğunuz yazıyor, siz asker kaçağısınız'' demiş. Al velemmi çakmağını! Nerden çıktı bu asker kaçağı olduğu.. Adam askerliğini tam iki yıl er olarak yaptı. Oraya git, buraya git birsürü uğraşmış. Sonunda  ne biçim okuma yazması olduğu anlaşılamayan memurların hatasının cezasını  da yakınım çekmiş.
                        Bunlar küçük gibi görünen kusurlar olmasına karşın onlarca yüzlerce insan mağdur olabiliyor. Kim verecek bunun hesabını onları işe alanlar mı, yoksa bizatihi o memurlar mı? Muhakkak ki hayra vesile olan hayrı yapanlar gibi olduğundan, şerre vesile olanlar da şerri yapan gibi olurlar vesselam...
                       Allah cc. sizleri bir işiniz olduğunda işinin ustası kişilerle karşılaştırsın efendim. Hürmet içinde kalın! 
                                                                                      Teslime Gülsen Nurdoğan                                

1 yorum:

Yorumhane dedi ki...

devlet memurarının çoğu sistem içerisinde artık beyinlerini kullanamaz duruma geliyorlar.Çünkü sürekli aynı işlemler ve sürekli soruunlarla karşılaşmaktan hem kendi işlerine de böylesi geliyor.